Fifa 2014 Dünya Kupası ve Brezilya


Artık sayılı saatler kaldı... İlk maç olan Brezilya Hırvatistan maçı ile başlayacak 2014 Fifa Dünya Kupası bu yazın en güzel eğlencelerinden biri. Tabii ki Türkiye'nin de mücadele içinde olmasını isterdim. Ancak yine de sıcak ve çoğunlukla da bayık yaz akşamlarını heyecanla bekleyecek olmak çok güzel.

Dünya kupası, 4 yılda bir FIFA tarafından düzenlenir. Dünya bu organizasyon ile 1930 yılında tanışmış. Peki Dünya Kupası'na katılabilmek için ne gerekiyor? Dünya üzerindeki 200 milli takım, organizasyondan 2 yıl önce kendi aralarında mücadeleye başlıyor. Bu 2 yıl içinde elemeler gerçekleşiyor ve asıl turnuvaya gitmek için hak kazanan 32 takım belli oluyor.  Bugüne kadar en başarılı olan takım (5 kupası var!) Brezilya, bu sene turnuvaya da ev sahipliği yapıyor. Ülkedeki (bana göre) haklı tepkiye rağmen ertelenmeyen/yeri değişmeyen turnuva, aslında ilginç bir ortamda olacak bu sene. Bir yanda, yapılan çılgın harcamaların ülkenin kalkınması için kullanılmasının daha yararlı olacağı görüşünü destekleyen protestolar, bir yanda da futbol heyecanı ve neşesiyle dolup taşan insanlar... Brezilyalılar için futbol büyük bir olay olsa da halkın bu kadar tepki gösterdiği bir organizasyonu inatla yapmaya çalışmak ne derece doğru tartışılır. Zira bu denli büyük bir işin altından kalkmak için ciddi ekonomik güç gerekiyor... 

Bugüne kadar hatırlayabildiğim en eski kupa Fransa'da düzenlenen '98 kupasıydı. Ancak yüzümü kırmızı beyaz boyayıp, camlardan Türkiye diye haykırdığım, yüreğim ağzımda ekran karşısında bir yandan dua edip bir yandan zıpladığım 2002 kupasının da yeri ayrıdır -ki hatırlarsınız dünya 3.'sü olmuştuk! Ben 6. sınıftaydım o sırada. Okulun konferans salonunda oturup, öğretmenlerimiz hatta müdürlerimizle birlikte ders yapmak yerine maç izlediğimiz o günlerin heyecanını hala hatırlıyorum. Şimdi küçük bir hesapla dehşete düştüm gerçi, 12 sene olmuş! 12 sene!

Bir sonraki dünya kupası ise, bu kez başka bir açıdan inanılmazdı... 2006 Fifa Dünya Kupası Almanya'da düzenlendi, ve biz o sırada okul gezisi ile Berlin'deydik. Sokaklarda yüzleri ülke bayraklarının renkleriyle boyalı, bikinili, bonus peruklu, boyunlarına pelerin gibi bayrak takmış, bağıra bağıra marşlar, şarkılar söyleyen binlerce insan... Hepsi farklı ülkelerden, farklı renklerden, ama tek bir kavga yok ortada. Tek bir sataşma, itişme, keyif kaçırma hadidesine şahit olmadan harika bir hafta geçirmiştik. Kupayı ise eve İtalya götürdü. Üstelik bu İtalya'nın tam 4. kupasıydı!

En son düzenlenen, 2010 yılındaki turnuvada da kupayı İspanya almıştı. Şimdi futbol deyince küçücük çocukların bile aklına ilk gelen takımlardan Barcelona ve Real Madrid gibi başarılı takımlara lig sahipliği yapmasına karşın, bu İspanya'nın tarihindeki ilk Dünya Kupası zaferiydi...

Spor, özellikle de futbol muhteşem bir heyecan ve eğlence kaynağı. Mücadele etmenin, kazanmak için çaba sarf etmenin, zaman zaman zafer sarhoşluğu ile sokaklarda şarkılar söylemenin, zaman zamansa adabıyla kaybetmeyi bilmenin tadı bambaşka... Yıllar yıllar önce, sabahın 7'sinde Tsubasa'yı izlemek için uyanan bir küçük kız olan benim için de, bol bol patlamış mısır yapma zamanı... 

Bir ay boyunca söz yerindeyse futbolla yatıp (zira saat farkı sağolsun maçlar gece saatlerinde olacak), futbolla kalkacağız. Favorim ise tabii ki Almanya. Formam şimdiden hazır, 16 Haziran'da saat 19:00'da Portekiz ile oynanacak ilk maç için pusuda bekliyor :)

Son olarak... Huzurlarınızda, 2014 mottoları eşliğinde sevgili Alman milli takımı: “Ein Land, Eine Mannschaft, Ein Traum!” 

              

Sizin bu kupa için favoriniz hangi takım?

Sevgiler,

Meriç




0 yorum:

Yorum Gönder

 

Twitter Updates

Translate

Instagram Photos